kokteyl şemsiyesi

şemsiyelerin en miniği en tatlısı en işlevsizi.(plaj şemsiyesi vaar yağmur şemsiyesi vaar çeşit çeşit şemsiye var değil mi?)kokteylinizin üstüne yağmur yağarsa kesinlikle korumaz çünkü kağıttan yapılır.Nedense japon şemsiyelerine benzerler.Ayakları kürdandan olur.Bazen pastaların üzerinde de kullanılırlar.hatta pastaların üzerindekiler bir sonraki seneye de kullanılmak üzere anneler tarafından biriktirilirdi.Neticede sevimli objelerdir vesselam.Yavru şemsiye gibi bişey.Ha bir de atalarımızın bu konuyla ilgili bir sözleri vardır ki:"g.te giren kokteyl şemsiyesi açılmaz" (ya da açılabilir de..bilemedim şimdi.)

gümüş duvar aynası

işte bu sevgili okuyanlar.Daha saçma bir şey gördünüz mü?
Sanırım sene 95 filandı bu aynalar duvarlarımıza musallat olduğunda.Annelerin evin içini duvarların üstüne varıncaya kadar doldurma isteğine hizmet ettiler.Hala da ediyorlar.Bu kadar işlevsiz bir şeyin modası nasıl hala geçmez?Büyükten küçüğe doğru dizilirler(diyagonal).Oval ve ya yuvarlaktırlar.Ayna olan kısımları duvara dönüktür.Niçin ayna olan kısımları duvara dönüktür?Duvara dönük olacaksa orada niçin bir ayna var?O ayna hiç bir zaman çevrilmez, çevrildiğinde ise duvarda,duvarın renginden birkaç ton açık oval bir izle karşılaşılır.

zigon

Veya diğer adıyla misafir sehpası.Evlerde zigon adıyla kullanılmazlar.ve misafir gelmedikçe de pek kullanılmazlar.
Genelde 4 lü olurlar ve büyükten küçüğe dizilirler.Tdk sözcüğünde rumcadan geldiği yazmaktadır.Normalde bekar evlerinde (eğer annesi evinden eski olanı vermediyse tabi)zigona rastlayamazsınız.Niye?Çünkü zigon demek misafir demektir.Niye?Çünkü o zigonun üstüne kekler börekler yakışır.Zigon demek evde altın günleri dedikodular tombik kadınlar demektir.İşte bu yüzden severim zigonu a dostlar.Fiskos masasından bile çok severim.Çünkü fiskos masası sinsidir,üstünde sadece ona uyum sağlayabilen fiskos masa örtüsüyle kokoştur, fitnedir.Zigonu üstünde herhangi bir örtüyle göremezsiniz.Ancak bazı kadınlar en üsttekine bazen dantel örtü-biblo koyarlar ki bu en üstteki en büyük zigon genelde kullanılmaz.

sinek-böcek öldürücü elektronik raket

Bugüne kadar varlığından hiç de haberdar olmadığım bir alet.Ürün kalem pil ile çalışıyor.Tenis oynar gibi sinee böcüye vuruyorsunuz ve hayvancık yapışıyor.Ölüyor.Vahşet.Resmen sinek öldürmeyi eğlenceli hale getirmeye çalışmışlar.Bir çok aletin kullanım alanları dışında kullanıldığını gördüm ama böylesine rastlamadım.Resmen geliştirip sektör oluşturmuşlar.Gogılda bir arattım ki kaçyüz kişi girmiş sinek raketi işine aklım şaştı.Ortasındaki sevimli kittyden anlaşılıyor ki hedef kitle de çocuk çomalak.Bir de bunların bir aralar her evde bulunan pilsiz dandirik bir versiyonları vardı uzun-esnek saplı bişeydi iğrençti.İnsanlar bunun yardımıyla zaman içinde reflekslerini geliştirirlerdi.Mesela dedem hiç ıskalamazdı.Hayvana sinsice yaklaşıp bir anda indirivermek işin püf noktasıydı anlaığım kadarıyla.Öğ.

Arko traş sabunu

Bu, aslında bir tür sabun. Berberlerde, Sharon Stone'un Temel
İçgüdü'de cinayet işlediği buz kıracağına benzer bir aparata, mum
misali takılıyor. Islatılan traş fırçası bu kontrapsiyona sürülerek
köpürtülüyor. Şimdi bakınca 'Nerede kaldı eski İstanbul
Beyefendileri'nden ziyade, 'Traş endüstrisi; neredeen--nereye?'
dedirtti bana.


NOT:Bu post misafir yazar Okay Karadayılar tarafından yazıldı.Kendisine teşekkür ediyorum.

kene cımbızı

1-Alkol eter kullanmayın
2-Üstüne yağlı pamuk koyarak solunumunu durdurun
3-Çıkartırken mutlaka cımbız kullanın.Çivi gibi sağa sola çevirerek çıkartılması gerekiyor.
4-En iyisi en yakın sağlık ocağına başvurun. (sağlık ocağı?)



İşte yine mükemmel bir hizmet.Bilindiği gibi kene hayvanı insanın ya da hayvanın derisine dişlerini geçirir,virüs yayar,kan emer, kendine rant sağlar.Bu güzel bahar günlerinde halk kendini çayıra bayıra salmak ister.Fakat çayır çimen kene yuvasıdır.Olaylar gelişir....

Atatürk başı şablonlu cetvel

Yukarıdaki cetvelde Atatürk şablonunun bulunmadığının ben de farkındayım.Ama saatlece aramama rağmen (yıldızlar plastik ismini hatırlayıp web sayfasına bile baktım) bir tane bile atatürk kafalı cetvel bulamadım arkadaşlar!Çocuklar sağa sola çizmesinler diye yapılmış olabilir?Neyse bir grup genç insan , elinizde bu cetvellerden varsa kıymetlendi, bilesiniz.Birkaç sene sonra kırtasiyeden aldığınız cetveli çukurcumada yüksek fiyatlara satarken beni hatırlarsınız.
Bu cetveller ilkokul çağını 90 lara denk getirmiş mini minilerin çantalarında bulunurdu.İnce bir plastikten yapıldığından sık sık kırılırdı sonra seloteyple yapıştırılırdı ama b.ktan olurdu.Üstündeki Atatürk siluetini kullanarak ben çizdim diye annemi kandırmışlığım vardır.Demek ki hala resim konusunda yetenekli olabileceğime dair ümitleri vardı.Daire çember beşgen gibi şekillerin dışında hiç bir zaman işimize yaramayacak aptalca şekillerden oluşur.2 tane ok var orada üstelik biri büyük biri küçük..resmen saçmalık.Belediye hoparloru gibi şekiller var.1 tane de pacman eklemişler en alt sıraya.

ilkokul yakası

ilkokul önlüklerinin üstüne takılıp çıkartılan bir aksesuarımsı.Önden boyun kısmından bir düğme ile tutturulurlar.Beyaz renkli olması şarttır ancak üstünde ay yıldız,atatürk,kitap gibi desenler olabilir.Herkesin genelde mavi ya da siyah önlük giymesinin zorunlu olduğu ilkokullarda yakanın böyle 1001 çeşit olmasına karışılmaz.İlkokullarda önlüğün kalkıp formanın gelmesinden sonra daha az kullanılmaya başlandı.Ancak hala haşarı erkek çocuğu denince akla boynundan sallanan çözülmüş bir yaka ve kafadan dökülen bir damla ter gelir.

çim adam

Doksanların başında moda oldular.Eski günlerindeki kadar olmasa da hala varlıklarını sürdürmekteler.Toprak,çim tohumu ve kadın çorabından oluşurlar.İsim şehir oynarken bitkiye mi yoksa eşyaya mı yazılacak diye sorun çıkar.Genelde komik suratlı bir adam şeklinde üretilirler.Zamanında evde pamuklar arasında fasulye filizlendirmekten bir çeşit zevk almış olan genç, elbet çim adama da aynı şehvetle yaklaşacaktır.Ancak aşırısı çimadamcağızı içten içe çürütür, yani suyunu fazla verirseniz yazık olur.

zikirmatik

Fotoğrafta tamagotchi gibi görülen bu alet aslında bildiğiniz tesbihtir.Çekilen ya sabırları ve ya tesbih çekerken her ne söylüyorsanız onları sayar, kayda geçer.Tabiki yüzyılların tesbihi bırakılıp da dedelerimiz dijital tesbihe uyum sağlayacak değiller. hedef kitlesini tanıtmak açısından yararlı olur mu bilmem ama bu mükemmel ürün hakkında gördüğüm bir haberi paylaşmak istiyorum :
Kaynak:www.haber53.com
Haber: Zikirmatik ile 'ya sabır' çekiyor
Ender Mermerci bugünlerde elinden hiç düşürmediği numaratörlü sayaç ile 'Sabır ve salavat' çekiyor, sürekli dua ediyor, nereye giderse gitsin elinde tuttuğu 'zikirmatik' ile dualarını sayıyormuş. İşte Mermerci'ye 'ya sabır' çektiren olaylar.

apo ya benzeyen tuzluk

Aynı zamanda hem apoya hem şahin K 'ya hem ibrahim tatlıses'e hem de rahmetli dedeme benzeyebilen tuzluklardır.Sayesinde kapanan lokantalar, karakola götürülen mekan sahipleri olmuştur.Kapağı şapka şeklindedir.züccaciyecilerde satılır.
bir de tuzluk deyince aklıma "tuzluk Burhan" lakaplı türkücü Burhan Çaçan geldi.Bir insana boyundan dolayı tuzluk lakabı takılması da hayli korkunçmuş.

seni seviyorum yastık

özellikle 14 şubatta alıcı bulurlar ancak tüm sene onları piyasada görebilirsiniz.Önlerinde seni seviyorum , arkalarında ise bazen i love you yazar.Yastık objesinin yumuşaklığı ve sevgili yanınızda yokken ona yumuşma isteğinin bir araya gelmesi büyük ihtimalle bu yastıkların piyasaya çıkmasında etmen olmuştur.Ayrıldıktan sonra bir zamanlar odanın baş köşesinde olan bu yastık başa bela olur.Hele bir de büyük boy ise koyacak yer bulunmaz.Kah bilgisayar sandalyesine boy uzatmak amaçlı konur kah cam kapanmasın diye pencere pervazına..

isimli kolyeler

çoook fena halde hortlamış bir 70'ler modasıdır.Bir ara moda olan isim yazılı künye modasıyla benzerlikler taşır.Örneğin ikisinde de isimler eltazısıyla yazılır.Ama künye bu kolyelerin yanında çok masum kalmaktadır.Kadınlar böğürlerine isimleri yazan bu kolyeyi takarak her yerde isimlerini teşhir ederler.Tabi kendi bilecekleri iş.Bazı kadınlar da sevgililerinin adı yazan kolyeler takarlar.Hatta bazı kadınlar çocuklarının ismi yazan kolyeler takarlar.Örneğin Seda Sayan kişisi üstünde "oğulcan" yazan kolyesiyle görülmüştür.Tabi bir zamanlar moda olan kalp içinde gizli kapaklı resimli kolyelerin romantizmi bu isim yazan kolyelere asla değişilmez tarafımca.Bir de pirinç üstünde isim yazan kolyeler vardı ki inşallah bir daha asla moda olmazlar.

buzdolabı mıknatısları

Aile evlerinde çiçekli böcekli olanları,öğrenci evlerinde pizza hutlu olanı, entel evlerinde ise gidilen ülkeler temalı buzdolabı süsleri bulunur.Yani hemen hemen her evde bulunurlar.Ayrıca buzdolabı üstüne bu bu mıknatıslar marifetiyle alışveriş listesi tutturulabilir.siz siz olun bir seyahatten dönerken eşe dosta hediye olarak bunlardan almayın lakin modası geçti.Onun yerine H&Mden çanta alın, primarktan tişört alın.

arka cep tarağı

60 lı 70 li yılların vazgeçilmez aksesuarlarındandır.Günümüzde vazgeçilmezliğini yitirmekle birlikte halen kullanılmaktadır.Saçlar briyantinlendikten sonra(eskiden limon suyu da bir alternatifmiş.)bununla tarandığı vakit taranma şeklini rahatça görebilirsiniz .Saçları tel tel ayırır, kafaya yapıştırır.Hatta bir zamanlar yatmadan evvel bu taraklarla tarandıktan sonra kafaya limon suyu sürülür ve naylon kadın çorabı geçirilirmiş saçlar kafaya yapışsın, daha fiyakalı bir görünüm elde edilsin diye.Ayrıca saçını soldan sağa atarak 2 tel saçıyla tepesini kapamaya çalışan amcaların modelleri de bu tarakların sayesindedir.Rüzgarda kapak gibi açılır bu amcalar.

mercanlı kurşun kalem

Pensan ya da Fatih marka olurlar.Kırmızı olanlarını ilkokuldan beri kullananı görmedim.Ama kullanan bi erkek görsem kalbimi çalabilir.O derece severim ben bu kalemleri.(Burdan da küçük bir ipucu yolladım.selamlar.)Mercanlı olanlar ise böyle parlak janjanlıdır.Arkası büyük bir zevkle kemirilir.Ki ben ilkokulda bu kalemi kemire kemire yiyen bitiren bir çocuk görmüştüm.Facebooktan arattım bulamadım.

kirpik kıvırıcı

Kirpikleri kıvırıp gözleri büyük göstermeye yarar.Görüntüsü çok ürkütücüdür.Kirpikler içine sokulur,makas gibi kapatılır ve bir süre beklenir.Bu işlemi yaparken ağzı açmak şarttır.Maskara sürüldükten sonra uygulanırsa daha iyi sonuç verir, ancak maskara kurumadan uygulandığunda kirpiklerin aletin üzerinde bırakıldığı da görülmüştür.
Artık ısıyla çalışan kirpik kıvırıcılar da üretilmiş saç maşası gibi böyle pilli filan. O sıcak şeyin gözüme yaklaştığını düşünmek bile çok korkanç.

fil biblo

Evlerin salonlarında bulunurlar.Genelde konvoy halinde gezerler.Yeni ev hediyesi olarak getirilir.Büyükten küçüğe dizilir ve salonda vitrinin içine konurlar.Evin bereketi için hortumlarının kapıya doğru bakması gerektiği gibi bir batıl inanç da vardır.

sosis yastık

işte yeryüzünde niçin bulunduğunu anlamadığım objelerden biri daha.(diğerleri için jaluzi konusuna ileride değineceğim.)Kalın bir sosis şeklindeki bu yastıkların satenle kaplı olanları nevresim üstü süs olmaktan ileri gidemezler(?).onun haricinde çok rastlanmasa da salon takımlarının bazıları da sosis yastık içerir.Bunlar kafa altına konur arada bacak arasına konup pis işlere alet olabilirler, cinsel çağrışımlara açıktırlar.Yazık yani boyle bir garip eşyacıktır sosis yastık, nereye çeksen gelir.

Borcam

Paşabahçe ürünüdür.İçinde kek poğaça fln yapılır.Isıya dayanıklıdır fırında oyle kolay kolay çatlamaz patlamaz.Kapaklı modellerinin içine zeytinyağlı dolma konulabilir.Bir dönem kadınların misafirliğe giderken birbirlerine aldıkları hediyeler arasında oldukça revaçtaydı.

viewmaster

İçine konulan yuvarlak kartlarda genelde çeşitli ülkelerin, yerlerin(Örneğin mısır, istanbul, disneyland ,mekke)fotoğraflarının yer aldığı bir alettir.Film sahneleri içerenlerine de rastlanmıştır.3 boyutlu görüş sağlar.Hacdan getirilen hediyeler içinde ayrı bir yeri vardır.

ezan okuyan saat

böyle de mübarek bir giriş yaptım.Ezan okunmayan ülkelerde revaçta idi bu.Hacdan getirilen hediyeler içinde yer alır.
http://www.mosqueclock.com/
"Please remove your shoes before entering this site"